Genel Haberler
PwC‘den Küresel Eğlence ve Medya Sektörü raporu
PwC’ye göre demografi, rekabet, tüketim, coğrafya ve iş modellerindeki değişim eğlence ve medyanın geleceğini şekillendiriyor. PwC‘den Küresel Eğlence ve Medya Sektörü 2016 -2020 Raporu’na göre, eğlence ve medya sektörünün dünya çapındaki toplam geliri, önümüzdeki beş yıl içinde %4,4’lük bir yıllık birleşik büyüme oranıyla (CAGR) artarak, 2020 yılında 2,14 trilyon dolara çıkacak.
Bu büyüme oranı, sektör gelirlerinde geçen yılki %5,5’lik büyüme oranına kıyasla bir gerileme olduğunu ve beş yıl boyunca genel küresel ekonomik büyümenin gerisinde kalacağını gösteriyor. Ancak bu durum daha yakından incelendiğinde, farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Eğlence ve medya sektörü, istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeye sahip olan ve oldukça dinamik bir sektör. Güçlü toplam büyümesi tüm katılımcılar tarafından eşit olarak paylaşılmıyor olsa da, sektörün birçok alanında etkileyici büyüme ve fırsatlar bulunuyor. Bazı alanlardaki önemli gerilemeler ve durgunluk, “aktif” ülkeler, bölgeler ve sektörlerdeki çarpıcı genişlemelerle aynı anda gerçekleşiyor ve bu da çoklu değişim sunan bir küresel medya ortamı yaratıyor.
PwC’nin raporuna göre 54 ülkeden 36’sında, eğlence ve medya harcamaları GSYİH’den daha hızlı ve %50’den daha fazla bir oranda artıyor. Venezuela bu listenin başında geliyor. Bu ülkede, eğlence ve medya harcamalarındaki büyümenin, 2016 yılında GSYİH’deki büyümeyi %14’ten daha fazla bir oranda geçmesi bekleniyor. Brezilya, Pakistan ve Nijerya gibi nüfusun yoğun olduğu eğlence ve medya pazarları da, görece daha yüksek eğlence ve medya büyüme oranları kaydetmesi bekleniyor.
Segmentler arasındaki büyük farklılıklar, ülke düzeyinde büyüme oranları arasındaki farkları etkiliyor. Beş sene içinde küresel olarak en hızlı büyüme kaydeden segment, %11,1’lik bir yıllık birleşik büyüme oranıyla internet reklamcılığı olması ve bunu %6,8’lik bir yıllık birleşik büyüme oranıyla internet erişimi takip edecek.
Öte yandan, dergi ve gazete yayıncılığı düşüş yaşayacak. Ancak burada bile bölgeler arasında büyük farklılıklar yaşanacak. Gazete yayın gelirlerinde, Kuzey Amerika’da %3,1’lik yıllık birleşik düşüş yaşanması beklenirken Hindistan’da ise bu rakam %2,7 oranında artacak.
Çeşitlilik gösteren ve çok yönlü bu durum karşısında, harcama kalıplarındaki geniş kapsamlı değişiklikler devam edecek. Eğlence ve medya çapındaki gelir, yayıncılık işletmelerinden özellikle over-the-top (OTT) hizmetler sunan ve tüketici verisi üzerinden gelir elde eden video ve internet şirketlerine doğru kayıyor. Doğrudan tüketici harcamasına ilişkin modeller güçlü kalmaya devam edecek ancak mobil veri de dâhil olmak üzere internet erişimine ilişkin harcamalar, reklamcılıkla rekabet halinde olacak. Bu gelişme, pazara yeni giriş yapan oyuncular ve geleneksel oyuncuların, OTT video ve yeni e-ticaret fırsatları gibi yeni pazarlara ve segmentlere doğrudan sıçramaları için daha verimli bir zemin hazırlayacak.
PwC Türkiye Eğlence ve Medya Sektörü Lideri Murat Çolakoğlu rapor sonuçlarını şöyle değerlendiriyor: “Eğlence ve medya şirketleri her zamankinden daha karmaşık bir küresel ortamla karşı karşıyalar. Bu ortamda her pazarın, demografiden içerik zevkine, altyapıdan düzenlemelere kadar birçok farklı yerel faktörün şekillendirdiği, kendilerine özgü bir büyüme dinamikleri var. Kaos ortamında çalışabilmek ve değer fırsatları belirleyebilmek için, şirketlerin yerel düzeyde faaliyet gösteren güçlere ilişkin daha da derin bir anlayış geliştirmeleri gerekiyor. Bu sayede, hem yerleşik hem de gelişmekte olan pazar oyuncuları, sektördeki değişimlerden faydalanma ve büyümenin bir sonraki aşamasına öncülük etme konusunda kendilerini doğru bir şekilde konumlandırabilir.”
PwC’nin raporunda eğlence ve medya ortamının beş farklı boyutunda gerçekleşen kilit değişimler de ortaya konuyor: demografi, rekabet, tüketim, coğrafya ve iş modelleri. Aynı anda gerçekleşen ve birbiriyle ilişkili bu beş değişim birbirini etkilerken bu değişimler, sektördeki mevcut şirketlerin ve yeni oyuncuların dünya çapındaki pazarlarda büyüme fırsatları aramaları için ciddi bir çağrı görevi niteliğinde.
Bu beş değişikliğin gerçekleşmesiyle, şirketlerin değer yaratmak ve büyümeyi maksimize etmek için duyarlılık ve yerele ilişkin bilgiyi kombine etmesi gerekiyor. PwC Küresel Eğlence ve Medya Lideri Deborah Bothun bu durumu şöyle özetliyor: “Daha fazla çeşitlilik içeren ve çok yönlü bir eğlence ve medya ortamında, sektör deneyimlerinden bilgiler elde ediyor ve fırsatları hedeflemek ve yakalamak için daha atik olmaya çalışıyor. Bunun için de, şirketlerin, dijital ya da dijital olmayan şekillerde sunulmuş ve onlarla yerel bir düzeyde ilişki kuran ve onlara hitap eden deneyimlere sahip tüketicilerin dikkatini çekmeleri gerekiyor. Bu konuda başarılı olan küresel oyuncular için fırsatlar oldukça fazla.”
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.