Genel Haberler
“Türkiye, Sürdürülebilir Gıda için yol haritasını acilen belirlemeli”
‘Sürdürülebilir Gıda Konferansı’, gıda sektörünün sürdürülebilir üretim ve tüketim ekseninde dönüşümü tartıştığı bir platform oldu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yanı sıra Gıda ve Tarım Örgütü-FAO, gıda sanayinin lider kuruluşları ve akademik dünyadan katılımın olduğu Sürdürülebilir Gıda Konferansı, İstanbul Swissotel’de gerçekleştirildi. 40’ı aşkın seçkin konuşmacının ana salon ve paralel salon oturumlarda gıda sektörünü ilgilendiren tüm konuları ele aldığı konferans, gıda sektörünün sürdürülebilir üretim ve tüketim ekseninde dönüşümü tartıştığı bir platforma sahne oldu.
Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa konferansın açılışında yaptığı konuşmada, “Dünyada sürdürülebilirlik konusunda yapılan tüm çalışmalara rağmen hala sürdürülebilir bir gelecek göremiyoruz. Karar vericilere istediğimiz ölçüde etki edebildiğimiz bir noktada değiliz” dedi.
Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası-TÜGİS Başkanı Necdet Buzbaş da “Gıda güvenliği olmadan huzur ve güven olmaz, dünya barışını sağlayamayız. İklim değişikliğinin etkilediği en stratejik sektörlerin başında tarım geliyor. Oysa tarım, iklim değişikliğinin hem sebebi hem de mağduru. Sürdürülebilir gıda ve tarım için tüketici alışkanlıklarının değişmesi son derece önem taşıyor. Ekolojik okur-yazarlık düzeyinin artması gerekiyor. Ekolojik okur-yazarlığı artan kişiler ekosistemin kısıtlarına daha saygılı olurlar. Hepimiz sorunun bir parçasıyız, çözümün de bir parçası olmalıyız” dedi.
FAO: “İklim değişiyor, gıda ve tarım da değişmeli…”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Üst Düzey Politikalar Sorumlusu Ariella Glinni, “FAO’nun bu yılki ‘İklim değişiyor. Gıda ve tarım da değişmeli’ sloganı, iklim değişikliği ve gıda güvenliği arasındaki önemli ilişkiye dikkat çekiyor. Geçen yıl imzalanan tarihi nitelikteki Paris Anlaşması ve oluşturulan Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi, daha sürdürülebilir bir gelecek için atılan iki dev adımdı. 2016’nın ise kararlılığımızı eyleme döktüğümüz yıl olmasını istiyoruz. Mesajımız oldukça net: İklim değişikliği problemini çözmeden, yoksulluk ve açlığı sonlandıramayacağız. Gezegenimizi koruyamayacağız ve herkes için refah sağlayamayacağız. Bu yılki çabalarımız, giderek artan nüfusu sürdürülebilir şekilde besleyebilmek için gıda ve tarımın iklim değişikliğine nasıl adapte olması gerektiğine odaklanıyor” şeklinde konuştu.
2050 yılında dünya nüfusunun 9,6 milyara ulaşmanının beklendiğini hatırlatan Glinni, bu nüfusun beslenebilmesi için tarımsal üretimin ortalama %60 artması gerektiğine işaret etti. İklim değişikliğinin bu hedefe ulaşmada ciddi bir engel oluşturduğunu dile getiren Glinni, sözlerine şöyle devam etti: “İklim değişikliğini azaltma ve buna adapte olma çabaları birlikte yürümelidir. İklim değişikliğinin etkilerini hali hazırda görmeye başladık. İvedilikle önlem alınmadığı takdirde milyonlarca kişi yoksulluk ve açlık riskiyle karşı karşıya olacak. Gıda ve Tarım Örgütü’nün yayımladığı Gıda ve Tarım Durum raporuna göre, olağan seyrin sürmesi halinde, 2030 yılında yoksul sayısının 35 ila 122 milyon kadar artması öngörülüyor. Dolayısıyla olağan seyrin kökten değişmesi gerekmektedir ki, tarım daha sürdürülebilir, üretken ve dirençli hale gelebilsin. Yapmadığımız takdirde hali hazırda gıda güvenliği sağlayamayan ve gıda fiyat volatilitesine katkıda bulunan ülke ve bölgelerdeki gıda üretimi, ikilim değişikliğinden çok ciddi seviyede etkilenecektir.”
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.