Firmalardan
Hamdi Ulukaya, ABD’de “Yoğurt Vadisi” kuruyor
Temelleri atılan yeni bina, Ulukaya’nın ABD’de Chobani markasıyla kurduğu dünyanın en büyük yoğurt fabrikasına ek olarak inşa edilecek.
Türkiyeli girişimci Hamdi Ulukaya, ABD’de kurduğu Chobani adlı yoğurt markasına ait 6 bin 500 metrekarelik yeni bir binanın temellerini attı. Idaho eyaletinin Twin Falls kasabasında bulunan “dünyanın en büyük yoğurt fabrikası” ünvanına sahip Chobani tesisleri, yeni bina ile birlikte bölgedeki “ayak izini” büyüterek kasabayı bir Yoğurt Vadisi’ne dönüştürecek.
Chobani’nin global ar-ge ekibine ev sahipiği yapacak olan binada, 1.000 kişilik Chobani personeli için spor merkezi de yer alacak. Chobani tarihini ve yerelde yaptığı çalışmaları daha yakından takip etmek isteyen bölge halkı ve ziyaretçilerine açık olacak. Ulukaya’nın çalışanlarına daha iyi bir hayat sağlama ve topluma “geri verme” anlayışının bir yansıması olarak planlanan tesisin 2018 yazında tamamlanması bekleniyor.
Yeni binanın temel atma töreninde konuşan Chobani kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya, şunları söyledi:
“Idaho’daki evimiz, yalnızca çalışanlarımıza ve içinde bulunduğumuz topluma duyduğumuz şükranı ifade eden bir yer değil. Burası aynı zamanda yaratıcılığa ilham verecek, daha fazla inovasyon için motivasyon yaratacak ve bizi daha fazla insana daha iyi gıda sunma misyonumuzda ileri taşıyacak.”
Tasarımının merkezine şeffaflık ve gün ışığını alan yeni Chobani binasının 2 bin 800 metrekarelik bölümünde cam kullanılacak. Çalışanlar, dağ manzaralı 185 metrekarelik fitness merkezinde fizyoterapistler eşliğinde spor yapabilecek ve 650 metrekarelik aydınlık toplanma alanını ortak yemek ve dinlenme alanı olarak kullanabilecek.
Faaliyet gösterdiği yerlerde istihdam ve ekonomik fırsat yaratmaya büyük önem veren Chobani, yeni binayı tasarlamak için yerel mimar-mühendislerle çalıştığı gibi inşaatında da yerel firmalara ve bölgedeki inşaat işçilerine iş olanağı sağladı. 2013 yılında Twin Falls kasabasında dünyanın en büyük yoğurt fabrikasını kurduğundan bu yana Chobani, yeni iş sahalarının gelişmesini ve başka gıda şirketlerinin de bölgede yatırım yapma cesareti bulmasını sağlayarak yerel ekonomiye katkıda bulunuyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.