Firmalardan
Mobiljet, hipermarket ve yapı marketlere de destek olacak!
Bu güne kadar mobilya sektöründe faaliyet gösteren bütün şirketler, sattıkları ürünleri müşterilerinin evine naklediyor ve montajını da gene kendi personeliyle yaptırıyordu.
Bu konudaki aksaklıkları gören sektörün deneyimli yöneticilerinden Ahmet Öztekin, perakende sektörünün öncü yöneticilerinden biri olan Ömer Kaya ile birlikte Mobiljet Dayanıklı Tüketim Mamülleri, Mobilya Montaj, Lojistik ve Servis Hizmetleri A.Ş.’ni kurarak sektörün satış sonrası taşıma, montaj işlemlerini profesyonelce yapmaya başladılar. Mobiljet’in ilk müşterisi ise Doğtaş Mobilya A.Ş. oldu.
Müşterinin krallığını fark etmemiş hiçbir firma kalmadığını söyleyen Kaya, “İyi personel, iyi sunum teknikleri, iyi kurumsal imaj… hepsi maliyet unsuru. Peki, bu kadar maliyete katlanan firma; en güzel teşhirleri yapıp, en iyi satış temsilcisiyle müşterisine hizmet vererek satışını gerçekleştirince olay burada bitiyor mu? Hayır. Mobilya sektöründe, esas müşteri endişesi bu andan itibaren başlıyor. Beğendiğim ürün gelecek mi? Sağlam gelecek mi? Zamanında gelecek mi? Montajı güzel yapılacak mı? Bütün bu soruların cevabı için özellikle orta ve küçük boy şirketler ciddi ve atıl maliyetlere katlanmak durumunda kalıyorlar. İyi bir depo, iyi bir sevkiyat, müşteriyi memnun edecek montaj ve satış sonrası hizmet. Bu maliyetlere katlanmazsa yaşama şansı yok, katlanırsa şu andaki satışlarına göre çok ciddi maliyetlere katlanmak durumunda. İşte Mobiljet bir taraftan hizmeti profesyonel yaparak firmaların ‘müşteri memnuniyetine’ olabildiğince yüksek katkı sağlayacak ve diğer yandan satıcı firmaların maliyetlerini ciddi ölçüde azaltacaktır. Çünkü Mobiljet bir çok firmanın işini üstleneceği için gerek personelini, gerekse nakil araçlarını daha verimli kullanacak ve böylece ölçek ekonomisinden yararlanmış olacaktır” dedikten sonra şu açıklamada bulundu:
“Organize perakende sektöründe faaliyet gösteren büyük hipermarketlerin ve yapı marketlerin mobilya departmanı satış sonrası hizmetlerinde de aksamalar olduğunu biliyoruz. Bizim kurduğumuz Mobiljet A.Ş. gibi profesyonel firmalar ortaya çıktıktan sonra, mobilya satan büyük hipermarketler ve yapı marketler, bu ürünlerin satın almasını yaparlarken satıcı firmaların, önce Mobiljet gibi firmalarla, ‘satış sonrası hizmet sözleşmesi’ yaptıktan sonra bu firmaların ürünlerini alıp mağazalarında satabilecekleri şartını ileri süreceklerdir. Daha doğrusu bu şartla üretici firmaların ürünlerini alıp satmalarının hem kendileri hem de üretici firmalar için büyük yarar sağlayacağını göreceklerdir. Çünkü böyle yaparlarsa; Mobiljet gibi profesyonel kuruluşlar salt bu iş için organize olduklarından, hem araçlarını, hem personelini daha verimli ve etkin kullanacaklar ve buna bağlı olarak üretici ve perakendeci kuruluşların satış sonrası nakliye ve montaj maliyetlerinde önemli düşüş, müşteri memnuniyetinde ise önemli yükselmeler olacaktır.”
Kaya, “Mobiljet ile çalışan bir hipermarket veya yapı market müşterisi, mobilya departmanından her hangi bir ürünü beğenip satın aldıktan sonra hiçbir telaş ve sıkıntı yaşamayacak, aldığı ürün, profesyonelce eğitimlerini almış, kılık kıyafetleri düzgün personel tarafından söylenilen saatte evine özenli bir şekilde teslim edilecek, gene eğitimli Mobiljet’in montörleri tarafından (taşıyıcılarla değil) montajı yapılacaktır. Gelen ambalajlı malzeme içinde olası kırık ve eksik parçalarla canları sıkılmayacak, bu olası eksiklikler, Mobiljet’in profesyonel personeli tarafından en kısa sürede giderilecektir. Bu durum, müşteri memnuniyetine en üst seviyede katkı sağlayacaktır. Ayrıca, gerek perakende satan firmanın, gerekse onlara satış yapan üretici firmanın maliyetlerini azaltacağı için süreçteki herkes mutlu olacaktır. Muhataplarımızın tümü mutlu olursa biz de Mobiljet olarak mutlu olacağız. Bilirsiniz, ekonomi dünyasında iyi firma tarif edilirken o firmanın etkin, verimli ve karlı olmasının gerekliliğinden söz ederler. Japonlar bu üç temel kriterden karlılığın öncelikli olarak dikkate alınmaması gerektiğini, zira bir firmanın etkin ve verimli olması halinde, karın zaten kendiliğinden geleceğini söylerler” dedi.
İletişim bilgileri (www.mobiljet.com.tr)
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.