Firmalardan
Peyman yatırımlarına 32 milyon Euroluk EBRD kredisi
Peyman Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Akgün, “Kredi sözleşmesi, Türkiye’ye, sektörümüze ve Peyman’a olan inancın bir göstergesidir.”
Kuruyemiş sektörünün öncü şirketlerinden Peyman, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile teknolojiye, tarım altyapısına, ihracata ve fabrika yatırımlarına hız vermek üzere, 32 milyon Euro tutarında bir kredi anlaşması imzaladı.
Tuncer Akgün: “Doğduğumuz topraklara, ülkemize bağlılığımız ve sorumluluğumuz var”
Anlaşmanın detaylarının paylaşıldığı ve Peyman’ın gelişimi ile gelecek hedeflerinin aktarıldığı toplantıda konuşan Peyman Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Akgün; “Kredi sözleşmesi, Türkiye’ye, sektörümüze ve Peyman’a olan inancın bir göstergesidir. Krediyle, büyümemizi artan bir hızla sürdürerek, global bir Türk markası olma yolunda konumumuzu daha da güçlendirmiş olacağız. Böylece; teknolojiye, tarım altyapısına, ihracatımıza ve fabrika yatırımlarımıza hız vereceğiz. Yılın ilk yarısında üretime başlayacak olan Eskişehir’deki yeni fabrikamız, bu yatırımların en büyüklerinden biri olacak” dedi.
Oğuz Yükselir: “EBRD kredisi Peyman’da yeni bir dönemin kapılarını açıyor”
Peyman CEO’su Oğuz Yükselir ise EBRD ile imzalanan işbirliği anlaşmasının, Peyman için yeni bir dönemin kapılarını açarken, sektöre ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Yükselir; “Kredi, Peyman’ı gelecek hedeflerine taşımak için önemli bir yapıtaşı olacak. Hedeflerimiz büyük. Peyman ciroda 2017 yılında %30 büyüyerek, 560 milyon TL’ye ulaştı. 2018 yılında da büyüme hızımızı koruyarak, ulusal ve uluslararası pazarlarda varlığımızı artırarak sürdüreceğiz. Türkiye’de ambalajlı kuru meyve alanında sektör liderliğini elinde bulunduran Peyman, bugün 40’tan fazla ülkeye ihracat yaparak dünyada da lezzet severlere ulaşıyor. Amerika’dan, Rusya’ya, Ortadoğu Ülkeleri’nden Çin ve Avustralya’ya kadar uzanan geniş global pazarda, adından söz ettiren bir konumda yer alıyor. 5 yıl içerisinde ihracat yaptığımız ülke sayısını 100’e çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Arvid Tuerkner: “Peyman’ın büyüme öyküsünün bir parçası olmaktan memnuniyet duyuyoruz”
EBRD Türkiye Başkanı Arvid Tuerkner de “Peyman başarılı bir şekilde küçük bir bölgesel oyuncu iken uluslararası alanda tanınmış bir marka haline geldi. EBRD olarak, bu dönüşüm ve büyüme öyküsünün bir parçası olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Şirketin, Türk çiftçileriyle yakın çalışarak, verimliliklerini ve gelirlerini artırmalarına yaptığı katkıyı takdir ediyoruz. Bunun, kırsal toplulukların güçlenmesine ve ülkenin erişilmesi zor bölgelerindeki ekonomik kalkınmaya destek olacağına inanıyoruz” açıklamasında bulundu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.