Firmalardan
Yemeksepeti, 4,5 milyon TL değer yarattı
Yemeksepeti, 2015 yılı incelemelerinde, ‘büyük veri’ kullanımının sadece pazarlama alanında şirkete sağladığı katma değeri 4,5 milyon TL olarak hesapladı.
Yemeksepeti, elindeki büyük veriyi kullanarak hayata geçirdiği projeler ile 1 yılda toplam 4,5 milyon TL’lik katma değer sağladı. Bu projeler, hedefli kampanyalar, özel içerik çalışmaları, Fakat İyi Yedik projesi ve doğru segmentasyon ile kurgulanmış özel çalışmaları kapsıyor. Yemeksepeti COO’su Nedim Nahmias, “Verileri incelemeye yeterli zamanı ve eforu harcamayı tercih etmiyorsanız, böylesi büyük bir değerden mahrum kalıyorsunuz demektir” dedi.
Yemeksepeti ürün geliştirmeden operasyona, yeni web sitesi altyapısından mobil güncellemelere kadar her alanda aldığı kararları büyük veri incelemeleri sonunda alıyor. Nedim Nahmias, “Yemeksepeti’nde bizim için en önemli konu her alanda müşteri memnuniyetini sağlamak. Bunu başarmak için attığımız her adımda kullanıcılarımızın tercih ve alışkanlıklarını göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu doğrultuda, büyük veriyi doğru kullanabiliyor olmak bizim en kuvvetli aracımız ve başarımızdaki kritik nokta. Büyük veri kullanımında ölçeklendirebildiğimiz en önemli alan ise pazarlama çalışmaları; sadece bu alanda 4,5 milyon gibi bir değer yaratıyoruz.” dedi.Büyük veriyi petrole benzeten Yemeksepeti COO’su Nedim Nahmias’a göre, “Geçen yüzyılda petrol ne idiyse, bugün büyük veri o. Günümüzde şirketler artık enerjisini büyük veriden alıyor. Fakat veriyi işleyemiyorsanız, tıpkı petrol gibi size hiçbir fayda sağlamaz. Petrolü işleyip benzin ya da plastik elde edebilmeniz için kimi araçlara ve bilgi birikimine sahip olmanız gerekir. Veriyi doğru analiz ve metotlarla anlamlandırabilmek ve doğru yerde kullanabilmek için de benzer bir altyapıya ihtiyacınız var.”Büyük verinin içerisindeki çok küçük bir parçadan anlamlı sonuçlar elde edilebildiğini söyleyen Nahmias, “Bizim yaptığımız dev bir dağın içindeki %1’lik cevheri arayıp bulmak. Bir madenci gibi bu dev boyutlardaki datanın içini kazmalı, tekrarlardan, milyarlarca anlamlandırılamayan veriden kurtulmalı, mevcut verileri doğrulamalı ve belli bir düzene sokmalısınız” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.