Genel Haberler
Uluslararası Şeker Örgütü 49. Konsey Toplantısı gerçekleşti
NÜD Başkanı Rint Akyüz, “Sağlık için elzem besin ögelerini kesmekle hiçbir sağlık sorunu çözülemez” dedi.
Türkiye’nin de üyesi olduğu Uluslararası Şeker Örgütü’nün (ISO) 49. Konsey Toplantısı, İstanbul’da başladı. Bu yıl ki teması “Şeker: Gerçekler ve Efsaneler” olan organizasyona destek veren Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği’nin (NÜD) Başkanı Rint Akyüz, şekerlerin sağlık üzerine etkilerine ilişkin bilimsel temele dayanmayan bilgilerin kulaktan kulağa aktarılmasının sadece ülkemize özgü değil dünya çapında bir sorun olduğunun altını çizdi. Akyüz, “Karmaşık sağlık problemlerini ortadan kaldırmak için elzem besin öğelerinden birini kesmek çözüm değildir. Çözüm; farklı besin öğelerini aşırıya kaçmadan tüketmek, bunun yanında mümkün olduğu kadar aktif bir yaşam sürdürmektir” dedi.
Uluslararası Şeker Örgütü ISO’nun 49’uncu Konsey Toplantısı, bu yıl Şeker Kurumu’nun ev sahipliğinde 24-26 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlendi. “Şeker: Gerçekler ve Efsaneler” temalı toplantıya, Türkiye’nin yanı sıra ISO üyesi ülkelerden alanında uzman isimler katılıyor.
Hilton Bomonti Hotel’deki ISO Konsey Toplantısı, Şeker Kurumu Başkanı ve ISO Dönem Başkanı Dr. Hüsnü Tekin, ISO İcra Direktörü Jose Orive ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik’in açılış konuşmaları ile başladı.
Açılışta konuşan Şeker Kurumu Başkanı Dr. Hüsnü Tekin, özellikle gelişmekte olan ülkeler için en kolay erişilebilen enerji kaynağı olan şekerin uluslararası fiyatlarında yaşanan dalgalanmaların sebeplerine dikkat çekerek, ISO’nun bu konuda yaptığı değerlendirmeler ve istatistikler ile sadece sanayiye değil, kamuya da yardımcı olarak önemli bir görevi yerine getirdiğini ifade etti.
Tekin’den sonra kürsüye gelen ISO Direktörü Jose Orive de, Şeker Kurumu ve diğer paydaşlara organizasyonun düzenlenmesindeki katkıları için teşekkür etti. Şeker hakkındaki yanlış bilgilerin tekrarlandıkça “gerçeğimsi” bir hal aldığını söyleyen Orive, verilere bakıldığında dünyada şeker tüketimi azalırken çocuk ve yetişkinlerde obezite görülme sıklığının arttığını, hareketsizliğin gençlerde giderek yaygın bir sorun haline geldiğini belirtti.
Hasan Ali Çelik: “Devletin şeker üretmesi rasyonel değil”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik ise küreselleşen dünyada uluslararası etkileşimin giderek arttığına, bu ağ içerisinde verilerin doğru şekilde derlenmesinin Uluslararası Şeker Örgütü’nün önemli görevlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Şekerin sadece gıdada değil, çok farklı endüstriyel alanlarda kullanıldığını belirten Çelik, bu ortamda yenilikçi ürünlerin ve Ar-Ge yatırımlarının dünya çapında rekabet için önemini vurguladı. Bakanlığın bu konudaki girişimlerine de değinen Çelik, devletin şeker üretmesinin artık rasyonel olmadığını, devletin ürün üretmek yerine piyasayı kontrol etmesi gerektiğini vurguladı. Küresel rekabet için serbest piyasa koşullarının oluşması gerektiğini söyleyen Bakan Yardımcısı Çelik, hükümet olarak bu konuda girişimlerde bulunduklarını açıkladı.
“Şeker: Gerçekler ve Efsaneler” Çalıştayı
Açılış konuşmalarının ardından “Şeker: Gerçekler ve Efsaneler” Çalıştayına geçildi. Çalıştayın ilk oturumu “Sağlık” konusunu ele alırken, ikinci oturum “Beslenme”, üçüncü oturum ise “Sürdürülebilirlik” konularına yoğunlaştı.
Toplantının dikkat çekici konuşmalarından Maastricht Üniversitesi Öğretim üyesi ve beslenme uzmanı Prof. Dr. Fred Brouns, şeker çeşitleri arasında herhangi bir fark olmadığına dikkat çektiği konuşmasında bilimsel kanıtların yanlış değerlendirilmesini örneklerle açıkladı. İki olay arasındaki herhangi bir bağlantının neden sonuç ilişkisi olarak değerlendirilemeyeceğini ifade eden Brouns, fruktoz içeren şekerlerin saf fruktoz ile yapılan deneyler temel alınarak kötülenmesinin bilimsellikten uzak bir yaklaşım olduğunu ve tüketiciyi yanılttığını vurguladı.
Tanju Besler: “Obezitenin tek bir nedeni yoktur”
Doğu Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi, beslenme bilimleri uzmanı Prof. Dr. Tanju Besler de yaptığı konuşmada, sağlıklı bir insanın metabolizmasının besin öğelerindeki dönemsel artış ve azalmaları karşılayabildiğini söyledi. Vücudun en önemli enerji kaynağının karbonhidratlar, özellikle de glikoz olduğunu belirten Besler, sadece beyin ve sinir hücrelerinin günlük 150-170 gram glikoza ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Ülke verileri değerlendirildiğinde şeker tüketimi ile obezite arasında bağlantı görülemediğini söyleyen Besler, fazla kilo ve bağlı sorunların birçok faktöre bağlı olduğunu, şekerin tek sorumlu olarak gösterilemeyeceğini vurguladı.
Etkinliğin sonraki iki günü ise ISO üyelerinin İdari Komite, İstişare Komitesi ve Konsey toplantılarına ayrıldı.
Rint Akyüz: “Kulaktan kulağa bilgi aktarımı dünya çapında bir sorun”
Toplantıya Türkiye’de iç pazara sunulan mısır şekeri üreticilerini temsilen Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği de (NÜD) katıldı. NÜD Yönetim Kurulu Başkanı Rint Akyüz, toplantının bu yılki temasına dikkat çekerek, şekerle ilgili efsanelerin uluslararası boyutunu vurguladı. Şekerlerin sağlık üzerine etkilerini konu alan ve bilimsel temele dayanmayan bilgilerin kulaktan kulağa aktarılmasının sadece ülkemize özgü değil dünya çapında bir durum olduğunu belirten Akyüz, sözlerine şöyle devam etti:
“Her konuda olduğu gibi sağlık ve beslenme konusunda da temelsiz bilginin karşısına çekilebilecek en sağlam set, bilimsel gerçeklerdir. ISO’nun 49’uncu Konsey Toplantısı bu bilimsel gerçeklerin yinelenmesi için geniş çaplı bir platform sunarak, yanlışların düzeltilmesi için önemli bir fırsat ortaya koymuştur. Yanlış bilinen doğrular, gerçek sanılan efsaneler, her zaman insanlığı sorunların çözümünden, aydınlıktan uzaklaştırmıştır. Bu toplantı, bilinmeyenin karanlığına tutulacak bir başka ışık kaynağı olmuştur. Gerek sektör, gerek toplum sağlığı açısından önemli bu toplantının ülkemizde gerçekleştirilmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum.”
“Şeker konusundaki yanlış algılar değişmeli”
Dünyaca ünlü beslenme uzmanı, Maastricht Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fred Brouns’un konuşmasına da değinen Rint Akyüz, şeker konusundaki yanlış algıların değişmesi gerektiğini söyledi:
“Şeker şekerdir. Günümüzde insanlar tarafından tüketildikleri miktarlarda şekerlerin ne birbirinden, ne de rafine karbonhidratlardan farkı yoktur. Gıda kodekslerinde şeker tanımı tüm şekerleri kapsayacak şekilde yapılır. Bunun nedeni, şekerlerin içeriklerinin benzer olmasıdır. İnsan sağlığı için önemli olan nokta ihtiyaçtan fazla enerji alınmasıdır. Bunun çözümü de dengeli ve kararında beslenmek yanında mümkün olduğunca aktif bir yaşam sürdürmektir.
Kimi sağlık otoritelerinin bile zayıf bilimsel kanıtlara dayanarak kati ve korkutucu tavsiyelerde bulundukları bu dönemde, efsanelere karşı bilimsel gerçekleri savunmak biz sanayiciye kalmıştır. Alıcısı olmayan iş kolu kendini devam ettiremez. Bu nedenle alıcımızı korumak, toplumu doğru bilgilendirmek ve otoritelerin de toplumu doğru yönlendirmesine katkıda bulunmak durumundayız.”
Üç gün sürecek uluslararası bir organizasyon olan ISO 49’uncu Konsey Toplantısı, Çalıştay, Komite ve Konsey toplantılarından sonra, 27 Mayıs Cuma günü yapılacak tarihi yarımada turu ile sona erecek.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.