Firmalardan
Patos’a Turquality desteği
Patos, dünyanın devlet destekli ilk ve en kapsamlı marka geliştirme programı olan Turquality sertifikası almaya hak kazandı.
Patos’un Turquality kapsamına dahil olması ile uluslararası rekabet ortamındaki başarılı yükselişini hızlandırması ve yurtdışındaki olumlu “Türk Malı” imajına katkıda bulunması hedefleniyor.
Doğuş Yiyecek ve İçecek Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Harika Karakan Batallı konuyla ilgili olarak şunları söyledi; “Doğuş Çay olarak, Kraft’ın tuzlu ürünler bölümünü satın aldığımız tarihten sonra ihracatta büyük bir atak gerçekleştirdik. 2015 yılında 500 büyük firma içinde ihracatını en çok artıran üçüncü şirket olduk. Üç sene öncesine göre ihracat ciromuzu yüzde 110 artırdık. Cips kategorisinde ise 3 yılda büyük bir ihracat atağı gerçekleştirdik. Cips ihracatının toplam satıştaki payı yüzde 7’lerden yüzde 15’lere yükseldi; 2013’te 25 milyon TL’nin altında olan cips ihracat tutarı ise yaklaşık 50 milyon TL’ye yükselttik. Bugün dünyanın tüm kıtalarına ihracat gerçekleştiriyoruz. Cipste ihracat yapılan ülke sayısı 18’den 34’e yükseldi. Bu yükseliş, sadece tonaj ve ülke sayısı ile sınırlı kalmadı; ürün çeşitliliği açısından da önemli atılımlar gerçekleştirdik.”
Turquality kapsamına alınan Patos ile Kosova ve Makedonya’da ilk kez mısır cipsiyle yer alan marka olduklarına dikkat çeken Batallı, “Bu pazarları mısır cipsiyle tanıştırdık. Bu ülkelerde sadece patates cipsi satılırken, mısır cipsiyle pazarda yeni bir alan yarattık. Tamamı bize ait mısırdan yapılan cipsle %7’lik bir pazar payı elde ettik. Bu artışta önemli hareketlerimizden biri de bölgesel tatları araştırmak ve dikkate almak oldu. Sadece Ortadoğu pazarına yönelik olarak sirkeli cips yaptık. Ortadoğu’ya sattığımız ürünlerin ambalajlarını ve ön kısımlarını Arapça olarak değiştirdik. Yine aynı şekilde Arnavutluk için kekikli cips piyasaya sürdük. 2018 yılında da yurt dışında faaliyetlerimizi geliştirmek istiyoruz. Kuzey Afrika’da başta Fas olmak üzere tüm Magreb ülkeleri hedeflediğimiz pazarlar arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra Ortadoğu’da Lübnan, Katar, Bahreyn, Dubai; Türki Cumhuriyetler’de ise Kırgızistan ve Kazakistan mutlaka bulunmak istediğimiz pazarlar. Yani cips sektöründe haritada bulunmadığımız tüm boşlukları doldurmayı hedefliyoruz. Uzak ülkelerdeki nakliye dezavantajını avantaja çevirmek için, bundan sonraki hedefimiz ise yurt dışında fabrika yatırımı. Bunu da önümüzdeki 5 yıllık hedeflerimiz arasında aldık. Turquality desteği ile markamızın dünya pazarında daha istikrarlı ve hızlı adımlarla ilerleyeceğinden şüphemiz yok. Kalite ve dürüstlükten taviz vermeden, yenilikçi ürünlerimizle markalarımızı dünyaya tanıtmaya devam edeceğiz” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.