Firmalardan
Unutulan Lezzetler Eriş Un ile gün yüzüne çıkıyor
Türkiye’nin önde gelen un ihracatçılarından Erişler Gıda, Osmanlı Mutfağı’nın unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerini, yeniden sofralara getiriyor.
Osmanlı Mutfağı’nda sultanlar için özel olarak hazırlanan geleneksel lezzetlerin yeniden ortaya çıkması için, Türkiye’nin önde gelen un ihracatçılarından Erişler Gıda, ünlü şef Eyüp Kemal Sevinç ile birlikte bir atölye çalışması gerçekleştirdi. Unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerin tekrar ortaya çıkması için yapılan çalışmada, şef Eyüp Kemal Sevinç ile Erişler Gıda Perakende Grup Genel Müdürü Abdullah Eriş birlikte mutfağa girdi. Eriş Un’un eşsiz lezzeti ile Eyüp Kemal Sevinç ve Abdullah Eriş, ekşili çorba, mücver, safranlı helva, balık yumurtalı saray eriştesini yaparak, konuklara tattırdılar.
Mutfak geleneğinin bir kültür bileşeni olduğunu vurgulayan Erişler Gıda Perakende Grup Genel Müdürü Abdullah Eriş, “Nesilden nesile aktarılan tarifler, mutfak alışkanlıkları ve sofra geleneği korunması gereken bir miras ve kültür hazinesidir. Eriş Un olarak hem üretim aşamasında hem gerçekleştirdiğimiz projelerle bu kültürü korumaya ve hem de katkıda bulunmaya çalışıyoruz” dedi.
Gıda güvenliği konusunun günümüzde giderek daha önemli olmaya başladığını belirten Eriş, “21. yüzyılda artık gıda üretmek bir vicdan meselesidir. Dünyada sağlıksız gıdalar yüzünden çocuklar ve gençler her geçen yıl daha fazla metabolik ve kronik hastalıkla mücadele etmek zorunda kalırken, bu konuda tüm gıda üreticilerinin daha fazla hassasiyet göstermesi gerektiğine inanıyoruz. Biz de Erişler Gıda olarak uzun yıllardır gıda konusuna hep bu bakış açısıyla yaklaştık. Erişler Gıda’nın kültür ve değerlerinde insana saygıyı ve sağlıklı üretim anlayışını hep en üst sırada tuttuk. Bu nedenle çok titiz bir çalışmayla, halkımızın her bir zerresine kadar sağlıklı olduğundan emin olacağı ürünler ortaya koyuyoruz. Şunu kesinlikle belirtmek isterim ki, kendi soframızda yer vermeyeceğimiz hiçbir ürünü sizlerle de buluşturmuyoruz” dedi. Günümüz tüketicisinin her gün gıda markalarında çıkan krizlerle ilgili daha fazla dikkatli olmaya başladıklarını belirten Abdullah Eriş “ Bilginin bu kadar hızlı yayılması ile birlikte bilgiye, habere daha kolay erişen ve okuduklarını daha fazla sorgulamaya başlayan bir tüketici tipi oluşmaya başladı. Gelecek yıllarda tüketiciler daha da bilinçlenecek ve dolayısıyla bizim gibi üretimde insan sağlığı hassasiyetleri olan firmalar daha da artacak. Bizim de arzumuz bu yönde. Yediğimiz şeyler bizi daha fazla sağlıklı ya da hastalıklı yapabiliyor. Bu nedenle toptandan perakendeye kadar firmamızın üretim zincirinde yer alan tüm ürün gruplarında kendi sektörleri özelinde çeşitli sertifikalar aldık ve gelecekte de çıkaracağımız diğer ürün gruplarında da bu hassasiyetimiz devam edecek ” dedi.
Türkiye’nin ilk Vegan ve BRC sertifikalı unu
Kaliteli bir un elde edilmesinde buğdayın kalitesi, depolama koşulları, öğütme koşulları protein miktarı gibi faktörlerin önemli olduğunu vurgulayan Abdullah Eriş; “Bunları ölçmek için laboratuvar ortamında bir takım duyusal ve fiziksel analizler yapıyoruz. Fakat elbette ki tüketicinin bunları bilmesi, anlaması mümkün değil. Bu nedenle bir takım kalite standartları ve sertifikalar, kaliteli un hakkında tüketicilere fikir verir. Eriş Un’da yer alan BRC sertifikası unumuzun kalitesini belgeleyen en önemli ve prestijli sertifikalardan biri. Türkiye’de unda ilk BRC sertifikasını alan firmamız böylece İngiliz Perakendeciler Konsorsiyumu tarafından oluşturulmuş gıda güvenliği standartları bütününü de ürünümüze yansıtmış oldu. BRC sertifikası ile üretim, gıda güvenliği ve takip prosedürlerinin uluslararası kriterlere göre standardizasyonu sağlandı” dedi. Ayrıca Vegan sertifikasına da sahip olduklarını belirten Eriş; “Vegan Sertifikası sadece uluslararası akreditasyonu olan, yerel gıda kontrol laboratuvarlarının yılda iki kez habersiz denetimi ve ürün analizini kabul eden firmalara veriliyor. Markamız bu denetimlerin tümünü kabul ederek ürünlerinin içeriğine gösterdiği titizliği uluslararası bir gıda sertifikasıyla taçlandırdı” şeklinde konuştu.
Firmalardan
Sultan Etçi, PLAT Zirvesi’nde platin sponsoru olarak yer aldı
Bu yıl 9. su düzenlenen ve sektörün en prestijli organizasyonlarından biri haline gelen Private Label Zirvesi, 1.700 katılımcı ve 4.500 başvuru ile yoğun ilgi gördü. Hızlı tüketim ürünleri sektörünün dinamiklerini, yenilikçi çözümleri ve geleceğe yönelik fırsatlarını ele alan zirve, dolu dolu bir programla sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Sultan Etçi de, bu önemli organizasyonda Platin Sponsor olarak yer aldı.
Sultan Etçi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, zirvede yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Private Label Zirvesi, sektörümüzün yenilikçi çözümler, rekabet avantajları ve müşteri beklentilerine yönelik stratejiler geliştirmesi için eşsiz bir buluşma noktası. Firmamız uzun yıllardır private label sektörüne, BİM, ŞOK, A101 zincir marketleri ile hizmet vermektedir. Firmamız Sultan Et markasıyla %100 yerli sermayeyle 1973 yılında Ankara’da kuruldu. Bugün 300’den fazla barkod ürün çeşidimizle ülkemizin her noktasına ulaşabilmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.
Sürdürülebilir büyümenin kalite, kontrol, verimlilik ve yeniliklere dayalı olduğunun bilinciyle yatırımlarımızı ve enerjimizi hep bu alanlara yönelttik.
Uygulamakta olduğumuz toplam kalite yönetim sistemleri ile tüm süreçlerimizi optimize edip risklerimizi yöneterek standart, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyoruz. Ar&Ge bölümümüz, ürettiğimiz geleneksel ürünleri yeni teknoloji ve bilimsel çalışmalarla buluşturarak sektörde takip edilen ürünler üretmeye devam ediyor. Bu çalışmalardan doğan yeni ‘aç bitir’ ürün yelpazemiz Ocak ayında raflarda tüketicimiz ile buluşacaktır.
51 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız güçle, her zaman değişen koşullara hızlı uyum sağlıyor ve tüketicilerimize ulaşmanın yeni yollarını arıyoruz.’’
Firmalardan
DFN’den çikolata kaplı badem dolgulu yeni nesil hurma: Tangesir
DFN, Türkiye pazarına sunduğu “Tangesir” ile atıştırmalık kategorisine yeni bir soluk getiriyor. Pozitera’nın 20 yıllık perakende deneyimiyle DFN, sağlıklı ve şık bir alternatif sunan bu yenilikçi ürünüyle dikkat çekiyor. Tangesir, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde birçok satış noktasında tüketicilerle buluşacak.
DFN, hurmayı yalnızca bir meyve olmaktan çıkararak atıştırmalık kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Türkiye pazarına “Tangesir” adıyla sunulan bu yenilikçi ürün, günlük hayatın keyif anlarını zenginleştiren özel bir lezzet deneyimi sunuyor. Özenle seçilen hurmalar, doğal olgunlaşma sürecini tamamladıktan sonra üstün kaliteli çikolata ve taze bademle buluşturuluyor.
Her damak tadına hitap eden Tangesir, hem şık hem de pratik bir atıştırmalık olarak günün her saatine eşlik ediyor. DFN Türkiye’nin uzmanlığıyla üretilen bu özel ürün, sağlıklı ve rafine lezzetler arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek olma özelliği taşıyor.
DFN yönetim kurulu başkanı Birol Şengel, Tangesir’in Türkiye pazarına girişini şu sözlerle değerlendirdi: “Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalık kategorisine yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir başlangıç; önümüzdeki dönemde ürünümüzü geniş bir satış ağıyla benzersiz bir şekilde daha fazla tüketiciyle buluşturmayı ve Türkiye’ye olan yatırımlarımızı hız kesmeden büyütmeyi hedefliyoruz.”
DFN, üretim sürecinin her aşamasında kalite ve güvenlik standartlarını titizlikle uygulayarak, hurmaların seçilmesinden paketlenmesine kadar her adımı dikkatle kontrol ediyor. Üretici iş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde, lezzet ve kaliteyi bir araya getiren Tangesir, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tangesir, yakın zamanda Türkiye genelinde çok daha fazla noktaya yayılma hedefiyle büyüyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.