Firmalardan
ANUFOOD Eurasia, tanıtımlara devam ediyor
Türkiye’deki pazara giriş yapmak isteyen Alman ve Avusturya şirketleri için 18 Kasım 2014’te Köln’de bir hazırlık semineri düzenlendi.
İstanbul, yeni uluslararası bir gıda sektörü fuarının merkezi olacak. 1. ANUFOOD Eurasia 14-16 Mayıs 2015 tarihlerinde İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nin modern tesislerinde gerçekleştirilecek. Reed Tüyap ve Koelnmesse’nin ortak projesi olan bu fuar, Türkiye ve komşusu bulunduğu Bağımsız Devletler Topluluğu, Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerini kapsayan, gıda ve içecek sektöründe dünyanın en büyük satış pazarlarından birisine erişim sağlayacak.
Anuga’nın gücü, Koelnmesse’nin küresel deneyimi ve Reed Tüyap’ın yeteneği ile harmanlanan bu yeni etkinliğin zaman ve mekân seçiminin doğruluğu, katılımcıların olumlu geri dönüşleri ile tescilleniyor. Almanya, Yunanistan, İran ve Hollanda da dâhil olmak üzere birçok ülke, resmi olarak grup katılımında bulunacaklarını duyurmuşlar. Yerleştirme ile ilgili görüşmeler halen organizatörler ve ilgilenen şirketler ile devam ediyor. Türkiye’deki pazara giriş yapmak isteyen Alman ve Avusturya şirketleri için 18 Kasım 2014’te Köln’de bir hazırlık semineri düzenlendi. “İhracat düzenlemelerinden Raf Sunumlarına Türkiye Pazarına Giriş” başlığı altında uzmanlar, yasal ve lojistik temaları ile birlikte ticaret ve gümrükle ilgili konulara da değinen kapsamlı sunumlar yaptılar.
Ayrıca Türkiye´den TSE´yi temsil eden Genel Sekreter İdari Yardımcısı Doğan Yazar ve TSE Gıda Sektörü Belgelendirme Müdürü Ercan Kurt, TSE Helal Belgelendirme’nin önemini ve TSE Türkiye çalışmalarını yakından tanıttılar.
Ürünlerini sergilemek isteyen şirketler için üç farklı katılım seçeneği sunuluyor. Alman-Türk ticari ilişkileri konusunda bir uzman ile DTFOOd bireysel sunumların yanı sıra karmaşık olmayan bir alternatif olarak tezgâh katılımını sunacak.
Bunun yanında, Almanya Gıda ve Tarım Ürünleri İhracatları Birliği GEFA e.V ANUFOOD’da üyelerine bir Alman pavyonu açmanın gerekli olduğuna karar verdidir. Berlin Ofisi Müdür Holger Hübner, bu konuda şunları söyledi:
“Almanya’dan Türkiye’ye yapılan ihracat son beş yılda (2008-2013) % 76.3 oranına yükselerek 228.4 milyon Euro’dan 402.7 milyona ulaştı. Bunun anlamı Türk gıda ürünleri pazarı orta vadede çok cazip büyüyen bir pazar. 2020’ye kadar nispeten çok genç nüfusun 90 milyon kişiye ulaşacağı, daha büyük bir şehirleşme sürecini takiben ülkede alım gücünün artmaya devam edeceği tahmin ediliyor. Bu nedenle yabancı gıda maddelerine olan ilgi de artarak devam edecek. Yani, Koelnmesse ile ortak düzenlenen ANUFOOD Eurasia’da Alman şirketlerinin katılımını organize etmek için çok iyi nedenler var.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.