Firmalardan
“Propolisten daha iyi bir koruyucu yok”
Alman Apiterapi Derneği Onursal Başkanı ve Romanya Apiterapi Derneği Başkanı Dr. Stefan Stangaciu, insanlar, hayvanlar ve bitkiler için 70’ten fazla faydası bulunan propolisten daha iyi bir koruyucu olmadığını söyledi.
Balparmak, 39 yıllık uzmanlığıyla geliştirdiği yeni ürünü Balparmak Propolis’i düzenlediği bir toplantıyla tanıttı. Toplantıya apiterapi alanında dünyanın en önemli uzmanlarından biri olan Alman Apiterapi Derneği Onursal Başkanı ve Romanya Apiterapi Derneği Başkanı Dr. Stefan Stangaciu apiterapi ve propolise dair önemli bilgiler paylaştı.
Apiterapinin 800’den fazla hastalığı önlemek, iyileştirmeye yardımcı olmak ya da iyileştirmek için arı ürünlerinden faydalanan, tamamlayıcı bir yöntem olduğunu söyleyen Dr. Stefan Stangaciu, “Arılar uçan eczacılar ve doktorlardır. Kovanlar ise en iyi doğa hastanesidir. Çam ve çiçek balı, propolis, balmumu, arısütü, arı kovası havası (beehive air), apilarnil, polen, arı ekmeği, arı zehiri birçok sağlık sorununun çözümüne yardımcı olur. Ancak bu ürünlerin doğru şekilde toplanıp işlenmesi gerekir” dedi.
Arı ürünlerinin genetik dahil 40’tan fazla tıbbi uzmanlık alanında kullanılabildiğine dikkat çeken Stangaciu, insanlar, hayvanlar ve bitkiler için arı ürünlerden biri olan propolisten daha iyi bir koruyucu olmadığının altını çizdi. Propolisin arıların bitkilerin tomurcuk ve gövdelerinden topladığı reçinemsi maddeleri işlemesiyle ürettikleri, kovanı mikroplara ve dış etkenlere karşı koruyan bir ürün olduğunu anlatan Stangaciu, propolis ve ekstresinde antioksidan, antibakteriyel, antiviral, antimikotik, antiparaziter, antienflamatuar gibi 70’ten fazla faydalı özellik bulunduğunu ifade etti.
Propolisin faydalarından etkin şekilde yararlanabilmek için mutlaka işlenmiş olması gerektiğini hatırlatan Stangaciu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Propolis kovandan alındığında içeriğinde balmumu, arı kalıntıları, çevresel faktörlere bağlı kirlilikler bulunur. Bu nedenle mutlaka ekstraksiyon (Özütleme) işleminden geçirilmesi gerekir. Bu işlemde genellikle alkol kullanılır. Çözücü olarak etil alkol veya alkol türevi olan propilen glikol gibi taşıyıcıların kullanılması durumunda, günlük kullanım miktarlarına dikkat etmek gerekir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından propilen glikol’ün günlük kullanım miktarı, kilo başına 25 mg. ile sınırlandırılmıştır. Bu gibi çözücülerin özellikle çocuklarda kullanılması sakıncalı olabilmektedir. Balparmak’ın geliştirdiği özel ekstraksiyon yöntemi sayesinde, alkol kullanılmadan saflaştırılarak maksimum oranda etken maddeye sahip standart propolis elde edilebiliyor.”
Balparmak Ar-Ge ve Kalite Direktörü Dr. Emel Damarlı ise ”Balparmak Propolis’i, Balparmak Ar-Ge Merkezi’nde, TÜBİTAK desteğiyle gerçekleştirilen araştırma projeleri sonucunda geliştirdiğimiz özel bir teknolojiyle, glikol dahil hiçbir bir alkol kullanmadan, propolisin su içinde çözündürülmesiyle elde ettik. Tek kullanımlık özel ambalajı sayesinde hijyenik kalabilen, hava ve ışıkla temas etmediğinden etken maddeleri daha iyi korunan yeni ürünümüz, ambalajı sayesinde her zaman ve her yerde kolayca tüketilebiliyor” dedi.
Firmalardan
Mopaş’ın halka arz başvurusu onaylandı
Mopaş Marketçilik Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin halka arz sürecinde geri sayım başladı. Kurucusu Fazıl Narman tarafından 1961 yılında Erzurum’da açılan ilk bakkaliye dükkanı ile temelleri atılan Mopaş’ın halka arz başvurusu SPK tarafından onaylandı.
İnfo Yatırım liderliğinde gerçekleşecek halka arz işleminde; 43 milyon TL’lik kısmı sermaye artırımı, 14 milyon 330 bin TL’lik kısmı ortak satışı olmak suretiyle toplam 57 milyon 330 bin TL’lik nominal değerli paylar satışa sunulacak. Halka arz işlemi; İnfo Yatırım liderliğinde oluşturulan konsorsiyum tarafından “Sabit Fiyatla Talep Toplama” ve “En İyi Gayret Aracılığı” yöntemi ile gerçekleştirilecek.
Halka arz sonrası şirketin sermayesi 230 milyon TL’den 273 milyon TL’ye çıkarılmış olacak. Halka arzda pay başına satış fiyatı 35 TL olarak belirlenirken, şirket paylarının Borsa İstanbul (BİST) Yıldız Pazar’da “MOPAS” koduyla işlem görmesi planlanıyor.
Halka açıklık oranının yüzde 21 olarak gerçekleşmesi öngörülürken, halka arz büyüklüğünün ise yaklaşık 2 milyar 6 milyon 550 bin TL olması hedefleniyor.
Firmalardan
Beypazarı Doğal Maden Suyu, “Üstün Lezzet Ödülü”ne layık görüldü
Beypazarı Doğal Maden Suyu’nun “Premium Şişeli” ürünü, 2025 yılı itibarıyla Avrupa’nın 20 ülkesinden 200’ün üzerinde şef ve sömeliye tarafından değerlendirilen ürünler arasında, üstün lezzet performansı sergileyerek bu prestijli ödüle layık görüldü.
Beypazarı Doğal Maden Suyu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan, ödülün ardından yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Beypazarı Doğal Maden Suyu olarak, hem ülkemize hem de kendimize gurur veren bir başarıya imza attık. 2025 yılında Premium Şişeli ürünümüzle kazandığımız Üstün Lezzet Ödülü, sadece bizler için değil, Türk gıda sektörünün global başarılarının bir göstergesi olarak çok anlamlı. Bu ödül, Beypazarı’nın yıllardır süregelen kalite ve doğallık anlayışının dünya çapında takdir gördüğünü kanıtlıyor.”
Beypazarı Doğal Maden Suyu’nun kazandığı Superior Taste Award, 2005 yılından bu yana her yıl düzenlenen ve dünya çapında 93 ülkeden 950 firmanın katıldığı prestijli bir etkinlikte verilmektedir. Belçika’nın Brüksel kentinde Michelin ödüllü şefler ve sektör profesyonellerinden oluşan bir jüri tarafından yapılan kör tadım değerlendirmeleri sonucunda, yalnızca yüksek duyusal analiz puanlarına sahip ürünler bu ödüle layık görülmektedir.
Firmalardan
Hupalupa’ya Mapıc 2024’te “Yılın Eğlence Markası” ödülü
Türk markalarının global alanda kendilerini kanıtladığı ve yeni iş birliktelikleri geliştirdiği önemli bir platform olan Mapic 2024’te “Yılın Eğlence Markası” ödülünü kazanan ilk Türk markası Hupalupa, basın mensupları ile bir araya geldi.
Hupalupa Yönetim Kurulu Üyesi Merve Timurlenk Şengül, “Hupalupa, kapalı alan aile eğlence merkezi konsepti ile çıktığı yolda, farklı festival kurguları, lisanslı sergilere ev sahiplikleri ve hızla şubeleşen mağazalarıyla, marka çatısı altında yatay bir büyüme sağladı. Sadece çocuklara değil, tüm aile bireylerine hitap eden kapsamıyla dikkat çekti, fark yarattı. Hupalupa, konfor ve eğlenceyi bir arada sunarak yeni bir deneyim standardı oluşturdu. Hem ailelerin hem de çocuklar ve gençlerin eğlenebileceği alanlar sunarak, eğlencenin birleştirici gücünü gösterdi. Teknolojik çağda büyüyen çocuklar ve gençler, dijital dünyanın sunduğu fırsatları keşfederken, bazen fiziksel aktivite ve sosyal etkileşimden de uzaklaşabiliyorlar” ifadelerini kullandı.
Hupalupa bünyesindeki markalardan bahseden Şengül: “Hupalupa EXPO eğlenceyi, eğitimi ve deneyimi bir araya getiren bir konsept olarak öne çıkıyor. NASA Uzay Sergisi, NBA Sergisi, Body Worlds gibi uluslararası lisans sahibi ve prestijli sergilerle, çocuklar ve aileler için farklı dünyalar sunuyoruz. İkinci markamız olan Hupalupa GO, Türkiye’nin her yerine eğlenceyi götürdüğümüz bir festival serisi olarak büyük önem taşıyor. Bu festivallerde, farklı oyun parkurları, yarışmalar ve sahne gösterileri gibi çeşitli deneyimlerle geniş bir yelpazede etkinlikler sunuyoruz. Hupalupa Store markamızla ise, eğlenceyi alışveriş deneyimiyle birleştiriyor ve ziyaretçilerimize premium kategorideki renkli ve trend ürünlere ulaşma imkanı sunuyoruz. Son bir yıl içinde 11 şubeye ulaşarak, büyüme ivmemizle bu alanda da ülkemizde lider konuma geldik. Mapıc ödülü ile başladığımız bu global yolculukta, 2025 hedeflerimiz arasında Hupalupa ‘nın eğlence anlayışını ve marka değerlerini bir Türk markası olarak tüm dünyaya taşımak yer alıyor. Aynı zamanda, global pazarda etkili bir oyuncu olmayı ve sürdürülebilir gelişim sağlamak için kararlılıkla ilerliyoruz” dedi.