Genel Haberler
Kanser riski taşıyan 141 bin ürüne el konuldu
2015’te tekstil, hazır giyim, ayakkabı ve saraciye ürünleri grubunda 14 milyar dolarlık ürün kanserojen testinden geçirildi. Denetimlerde “kirli” ürün ithal edilen ülkeler listesinde ilk sırayı alan Çin’i Hindistan, Pakistan ve Bangladeş izledi.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kanserojen madde içeren ya da güvensiz ürünler insan sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ediyor.
Son 5 yılda gerçekleştirilen denetimlerde bebek ürünü, ayakkabı, oyuncak, kırtasiye hazır giyimin de aralarında bulunduğu 141 bin ürüne çeşitli gerekçelerle el konulurken, önemli bir kısmı imha edildi. İthalatçı firmalara toplam 4 milyon 757 bin TL para cezası kesildi.
Tekstil ve Ekolojik Test Araştırma Geliştirme Merkezi’nin (EKOTEKS) düzenlediği 9. Uluslararası Tekstil Sempozyumu’nda Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri farklı kriterler üzerinden gerçekleştirdikleri sağlığı tehdit eden güvensiz ürünlerle ilgili tarama sonuçlarını açıkladı.
Sempozyumun açılışında konuşan İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi sadece 2015’te tekstil, hazırgiyim, ayakkabı ve saraciye ürünleri grubunda 14 milyar dolarlık ürünün kanserojen denetiminden geçirildiğini bildirdi.
Kontrolsüz ve denetimsiz üretimin, kanser başta olmak üzere insan sağlığını tehdit eden hastalıkları çığ gibi büyüttüğüne dikkat çeken Tanrıverdi, fiyat ve yüksek kâr odaklı yaklaşımın, toplum sağlığını hiçe saydığını söyledi.
Tanrıverdi, Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın gerçekleştirdikleri denetimlerle kanserojen madde içeren veya güvensiz sayılan ürünlerin ithalatına karşı kalkan görevi üstlendiklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekonomi Bakanlığımız Riske Dayalı Denetim Sistemi (RDDS) ile 2015 yılında ithal edilen 14 milyar dolarlık ürün denetledi. Bu denetlemelerde ‘kirli’ çıkan ürünlerin yüzde 49’unu Çin menşeli ürünler oluşturuyor.
İç piyasayı denetleyen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine baktığımızda ise 2011’de yüzde 38,6 olan genel güvensizlik oranı denetim sisteminin hayata geçirilmesiyle 2015’de yüzde 2,9’a düşmüş durumda. Sağlık normlarına aykırı ithalatın en çok yaşandığı kırtasiyede ise çok daha dramatik bir düşüşe tanıklık ediyoruz. 2011’de yüzde 53 olan güvensizlik oranının 5 yılın sonunda yüzde 3,3’e indiğini görüyoruz.
Tekstilde ise 2015 denetlenen 201 bin üründe yüzde 5,9 gibi bir güvensizlik oranıyla karşılaşıyoruz. Önceki yıllarda bizim sektörümüzde de bu oranlar çok daha yüksekti.
Ancak gerek Ekonomi Bakanlığımızın gerekse Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın son 6-7 yıllık denetim performansı son derece sevindirici bir tabloyu önümüze koyuyor. Elde edilen bu başarılı sonuçlara rağmen denetim eleğinin aralıklarını daha da sıkılaştırmamız gerekiyor.”
Karaaslan: 2015’te 2,6 milyon üründen 76 bini güvensiz bulundu
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Daire Başkanı Meral Karaaslan bakanlık olarak yaptıkları denetim sonuçları hakkında bilgi verdi.
Karaaslan, 2015’te denetimden geçirilen toplam 2 milyon 608 bin 145 üründen 76 bin 479’unun güvensiz çıktığını, söz konusu ürünlerden sorumlu firmalara 1 milyon 869 bin 619 lira para cezası uygulandığını söyledi. Geçen yıl denetimi yapılan oyuncaklarda güvensizliğin yüzde 7,5 olduğunu anlatan Karaaslan, bu oranın kırtasiyede yüzde 3,3, tekstilde yüzde 5,9 düzeyinde bulunduğunu ifade etti.
2011-2015 arasındaki 5 yıllık dönemde ise 3 milyon 469 bin 118 ürünün denetimini yapıldığını bildiren Karaaslan sözlerini şöyle sürdürdü:
“5 yılda denetimi yapılan yaklaşık 3.5 milyon üründen 141 bin 164’ünün güvensiz olduğunu tespit ettik. Söz konusu ürünlerle ilgili firmalara toplamda 4 milyon 757 bin 378 lira para cezası uyguladık. Sayılar çok yüksek gibi görünmekle birlikte son beş yılda güvensizlikte çok ciddi bir düşüş olduğunu görüyoruz. 2011’de denetimi yapılan ürünlerde güvensizlik oranı yüzde 38.6 iken 2015’te bu oranın yüzde 2.9’a kadar gerilemesi bizim için sevindirici bir durum. Kırtasiye malzemeleri özelinde baktığımızda güvensizlik oranının 5 yılda yüzde 53’ten yüzde 3.3’e kadar düşmesinin özellikle çocuklarımızın sağlığı açısından çok önemli bir gelişme olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Bakanlığının mevzuat düzenlemeleri hakkında da bilgi veren Meral Karaaslan, ürünlerde kullanımı yasak olan tehlikeli madde sayısının 10’a çıkarıldığını söyledi. Yakın zamana kadar sadece fitalat, azo boyar ve alev geciktiricilerin tehlikeli madde kapsamında değerlendirildiğini hatırlatan Karaaslan, “İlgili tebliğde yapılan değişiklikle kadmiyum, nikel, civa ve arsenik bileşiklerinin de aralarında bulunduğu yedi madde daha tehlikeli kimyasallar listesine alındı. Diğer taraftan bu ayın başında gerçekleştirdiğimiz bir başka düzenleme ile çizgi film karakteri, hayvan, oyuncak şeklinde, yani olduğundan farklı görünen çakmakların satışına yasak getirildi” diye konuştu.
Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü İthalat Politikalarını İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Alper Sadık Tokgözlü de konuşmasında Riske Dayalı Denetim sistemi çerçevesinde yapılan denetleme sonuçları hakkında bilgi verdi.
Geçen yıl 14 milyar dolarlık ithal ürün denetlediklerini anlatan Tokgözlü, beyan edilen 1 milyon 156 bin 179 kalem üründen 14 bin 875’inin incelemeye tabi tutulduğunu söyledi. Tokgözlü, söz konusu numunelerden 133’ünün “kirli” çıktığını bildirdi.
2009- 2015 arasını kapsayan 7 yıllık dönemde ise beyan edilen toplam 7 milyon 10 bin 185 üründen alınan 88 bin 451 numuneden bin 155’nin “kirli” çıktığını bildiren Tokgözlü, şöyle devam etti:
“Kirli numunelerin kaynak ülkeleri sıralamasında Çin açık ara ilk sırada yer alıyor. 7 yıllık denetim sonuçlarına bakıldığında kirli numunelerden yüzde 49’unun, yani neredeyse kirli her iki
numuneden birinin Çin’den geldiğini görüyoruz. Çin’i yüzde 28 ile Hindistan, yüzde 7 ile Pakistan ve yüzde 4 ile Bangladeş izliyor. “Kirli” numunelerin kaynak ülkeleri listesinde İtalya’nın da yüzde 1.5’la beşinci sırada bulunması dikkat çekiyor.”
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Rasim Meral de özellikle dar gelirli insanların ucuz olduğu için pazarlarda 3-5 TL’ye satılan giysileri tercih ettiğini ancak bu ürünlerin kanser riski taşıdığını söyledi. Standartlara uygun olmayan ürünlerin deri ve mesane kanseri başta olmak üzere birçok sağlık problemine davetiye çıkardığını anlatan Meral, şunları söyledi:
“Tekstil boyalarında bilinen en büyük kanser tehlikesi azo boyarlar. Çoğunlukla Çin Hindistan gibi Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya kökenli ülkelerdeki firmalar ucuz, aynı zamanda çok canlı renk vermesi nedeniyle azo boyar maddeyi tercih ediyor. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülke azo boyarların kullanımını ve ithalatını yasaklamış bulunuyor. Ülkemizde sigaraya karşı başlatılan mücadelenin sonucunda tütün ürünlerine bağlı kanser vakalarında düşüş gözlemliyoruz. Tıpkı sigarada olduğu gibi tekstil ürünlerinde kanserojen boyaların kullanımının engellenmesi halinde kanser vakalarında düşüş kaydedeceğimize inanıyorum.”
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 2015 Denetim Verileri
TABLO 1
YILLAR |
2011 |
2012 |
2013 |
2014 |
2015 |
TOPLAM |
DENETLENEN FİRMA SAYISI |
1.219 |
515 |
1.147 |
5.225 |
3.194 |
11.300 |
DENETLENEN ÜRÜN SAYISI |
44.423 |
27.220 |
73.672 |
715.658 |
2.608.145 |
3.469.118 |
GÜVENSİZLİK TESPİT EDİLEN FİRMA SAYISI |
77 |
44 |
135 |
327 |
155 |
738 |
GÜVENSİZLİK TESPİT EDİLEN ÜRÜN SAYISI |
13.872 |
3.017 |
1.888 |
45.908 |
76.479 |
141.164 |
UYGULANAN İDARİ PARA CEZASI MİKTARI |
554.715 TL |
148.237 TL |
629.993 TL |
1.554.814 TL |
1.869.619 TL |
4.757.378 TL |
TABLO 2
KIRTASİYE |
OYUNCAK |
TEKSTİL |
|
DENETLENEN ÜRÜN SAYISI |
33.801 |
554.563 |
201.601 |
GÜVENSİZLİK TESPİT EDİLEN ÜRÜN SAYISI |
1.124 |
41.885 |
12.065 |
GÜVENSİZLİK ORANI(%) |
3,3 |
7,5 |
5,9 |
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.