Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

ECE Türkiye sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen yaşam alanları yaratıyor

Editör
Abone Ol:

ECE Türkiye, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını ekonomik kalkınmaya, sosyal gelişime katkı ve çevresel korumaya destek sağlama ekseninde sürdürüyor. Sürdürülebilir gelişimin sac ayaklarından biri de kaynakların verimli kullanımı, ihtiyaçlar karşılanırken ekosistemin korunması. Tüm dünyada en önemli konuların başında gelen iklim değişikliği, yaşam tarzımızda, iş yapış biçimlerimizde de değişikliği zorunlu hale getiriyor. Sürdürülebilirliği odağına alan şirketler, çevreye verdiği zararı en aza indirmek, mevcut kaynakları en verimli şekilde kullanmak için adeta bir “yeşil dönüşüm”den geçiyor. Bu dönüşüm sürecinde binalarda yapılan düzenlemelerde büyük önem taşıyor. Yapılan araştırmalara göre dünyadaki çevresel etkilerin yaklaşık %70’i binalardan kaynaklanıyor. Bu çerçevede binalarda yapılan değişim ve dönüşümler, yeşil binalar inşa edilmesi çevresel etkileri en aza indirgemek adına önemli bir rol oynuyor.

Bu kapsamda, tüm çalışmalarını sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde şekillendiren ECE Türkiye’nin yatırım ve yönetimini üstlendiği Espark ve Marmara Park Alışveriş Merkezleri, 2015 yılından bu yana her yıl aldıkları BREEAM (Bina Araştırmaları Kuruluşu Çevresel Değerlendirme Metodu) sertifikası ile yapıların çevresel etkilerinin azaltılmasına yönelik başarılı çalışmalarını belgelendiriyor. Her iki AVM de dünyada 50’den fazla ülkede aktif olan yeşil bina değerlendirme sistemi BREEAM-In-Use Sertifikası için sağlık ve konfor, enerji, ulaşım, su, malzeme, atık, arazi kullanımı ve ekoloji, kirlilik, yenilikçilik konu başlıklarında yapılan 9 sürdürülebilirlik kategorisindeki denetimleri başarıyla tamamladı. Espark ve Marmara Park, 2019 yılında çok iyi düzeyden mükemmele ulaşan performanslarını bu yıl da korudu.

Bunun yanı sıra Marmara Park, Espark ve TerraCity Alışveriş merkezleri, 2021 yılında kullandıkları elektriği yerli ve milli yeşil enerji sertifikası YEK-G ile belgelendirdi. Marmara Park, Espark ve TerraCity bu belgeyle elektrik tüketiminden kaynaklanan karbon emisyonlarını sıfırlayarak %100 yenilebilir enerji kullandıklarını belgelemiş oldu. 2022’de de bu yönde çalışmalar devam ediyor. Çevresel sürdürülebilirlik kapsamında, atık yönetimi de bir diğer önemli başlık. Birçok işletmede olduğu gibi Alışveriş merkezlerinde de ciddi miktarlarda atık oluşuyor. Kaynakların verimli kullanılması, atık miktarının azaltılması, israfın önlenmesi adına atıkların geri dönüşüme kazandırılması büyük önem arz ediyor. ECE Türkiye, alışveriş merkezlerinde kurulan depolama merkezleri, tehlikeli atıklar için oluşturulan alanlar ve sorumlu kişilerin tayin edilmesi, atıkların ayrıştırılıp ilgili firmalara teslimi, belgelendirilmesi, verilen eğitimler de dahil olmak üzere atık yönetimi ile ilgili gerekli tüm önlemleri alıyor. Yapılan çalışmalar kapsamında Marmara Park, Aqua Florya, Espark, Park Afyon, TerraCity ve Sur Yapı Marka Alışveriş merkezleri T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından yapılan denetimleri başarıyla geçerek Sıfır Atık Belgesi’ni aldı. Yönetim portföyündeki diğer alışveriş merkezlerinin de değerlendirme süreçleri devam ediyor.

ECE Türkiye yönetimindeki AVM’lerde çevresel etkilerin en aza indirgenmesi için elektrik ve su tüketiminde ciddi tasarruflar sağlanarak karbon ayak izini düşürmeye yönelik çalışmalar yapıyor. Enerjinin takip edilmesi, enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kullanımı, atık ve su yönetimi alanlarında çalışmalar hayata geçiren ECE Türkiye, yönetimindeki tüm binaların çevreye olan etkisini minimum düzeye indirmeye çalışıyor. Alınan önlemler sayesinde, ECE Türkiye portföyündeki Alışveriş merkezlerinde 2021 yılında toplam 32 bin metreküp su, 5 milyon kWh elektrik tasarrufu sağlandı. Tasarruf edilen su miktarı yaklaşık 3.200 hanenin aylık su tüketimine; elektrik miktarı ise yaklaşık 50 bin hanenin aylık elektrik tüketimine veya 742 adet ilçe stadyumunun bir sezonluk saha aydınlatmasına denk geliyor.

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

GÜSOD: Kayıt dışılığın önüne geçmek için işverene destek şart

Editör

Yazar:

Emeklilikte Yaşa Takılanları (EYT) ilgilendiren düzenleme, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Yapılan bu yasal düzenlemeyle birlikte emekliliğe hak kazanmasına karşın gerekli yaş sınırını karşılamayan yüzbinlerce çalışana emeklilik yolu açıldı. Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu, GÜSOD üyesi güvenlik sektöründe şirketlerinin tamamında çalışanların yüzde 12’sinin bu yasadan faydalanarak emekli olduğunu söyledi. EYT’li olması durumunda aynı şirkette çalışmak isteyen bir bireyin, işverene maliyetinin yüzde 2 arttığı bilgisini de veren Kösereisoğlu, konuyla ilgili önerilerde bulunarak oluşabilecek olumsuz durumlar ve çözüm önerileri hakkında bilgiler verdi.

EYT yasasından faydalanarak güvenlik sektöründen emekli olanlar nedeniyle Marmara ve Batı bölgelerinin istihdam açısından olumsuz etkileneceklerinin altını çizen Kösereisoğlu, “Özel güvenlik şirketleri EYT’lilerin işe devam etmemeleri durumda yerlerine yeni personel bulmak konusunda güçlük çekecektir. Bu da nitelikli (tecrübeli) iş gücü kaybını beraberinde getirecek. Sektör özelinde değişiklik göstermekle birlikte bu kaybın telafisi ortalama olarak iki yılı bulabilir” diye konuştu.

EYT nedeniyle işten ayrılanların çalışma hayatına başka sektörlerde devam etmesi veya çalışmaması nedeniyle oluşacak istihdam açığının zamanında kapanması için eylem planı oluşturulmasının ve uygulanmasının çok önemli olduğunun altını çizen Kösereisoğlu, “Emekli olanların istihdamı her ne kadar yüzde 5 işveren payında indirim olduğu şeklinde ifade edilse de emekli istihdamının maliyeti aslında yüzde 2 daha arttı. Emekli olan kişinin kendi şirketinde değil de başka bir kurumda işe başlaması durumunda işverene maliyeti ise yüzde 7 daha fazla oluyor. Bunun da işverenin emekli çalışan yerine gençleri istihdam etmesine ya da kayıt dışı çalışmanın yolunun açılmasına neden olabileceğini düşünüyoruz. Ortaya çıkabilecek bu negatif etkiyi azaltmak için hükümet tarafından haklarını alıp ayrılacaklar için çok uygun geri ödeme koşullarıyla işverene kolaylık sağlanmasını öneriyoruz” dedi.

Düzenlemeyle birlikte ilk etapta 2 milyon 500 bin kişinin EYT yasasından yararlanacağını söyleyen Kösereisoğlu, “GÜSOD üyesi güvenlik şirketlerinde görev yapan 6 bin 500 kişi, EYT ile emekli olacak. Özel güvenlik şirketlerinin hizmet verdiği müşteriler EYT’ten doğacak yükü henüz nasıl karşılayacağını bilemiyor ve tüm yükü özel güvenlik şirketinin sırtlamasını bekliyor. Ancak asıl işveren, özel güvenlik hizmetini alanlar. EYT işlemleriyle ilgili maruz kalınacak sonuç, uygulama ve prosedür gibi işlemler, özel güvenlik şirketi tarafından hizmet alanların da asli sorumlulukları arasında yer alıyor. Hizmet satın alanlar kendilerine yansıyacak yüzde 2 ya da 7’lik maliyet artışına maruz kalmamak için bunu kabul etmiyor. Ama buradaki hassas nokta, EYT kapsamındaki özel güvenlik görevlisi çalıştığı yerin güvenliğini sağladığı ve uzun yıllardır orada çalıştığı için deneyimli ve tecrübe sahibi. Sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesini sağlamak için atılacak en büyük adım, özel güvenlik şirketleri ve hizmet alanların, çalışanları olan özel güvenlik görevlilerinin lehine olacak şekilde ortak bir karar almaları. Aksi halde özel güvenlik sektörü büyük bir iş gücü kaybına uğrayacaktır” diye konuştu.

Emekli olan çalışanın bilgi birikiminin ve deneyiminin istihdam edilen genç bir bireyle eşit olmayacağının da altını çizen Kösereisoğlu, “İşverenler, tamamen maliyet odaklı düşünerek genç istihdamını destekleyerek orta vadeli kazancı göz önünde tutabilir, nitelikli iş gücünde yaşanabilecek olan kayıpları göz ardı edebilir. Nitelikli istihdamı kaybetmemek adına koşulların daha uygun bir hale getirilmesi gerekiyor. İki yıllık iş gücü kaybını telafi edebilmek için sürecin daha yumuşak olması faydalı olacaktır. GÜSOD olarak, burada en büyük sorumluluğun devlete düştüğünü düşünüyoruz. Emekli olup da çalışmaya devam etmek deneyimli kişilerle yeni istihdam edileceklerin maliyetleri eşitlenerek yaşanabilecek iş gücü kaybının önüne geçilebilir” dedi.

Kösereisoğlu, GÜSOD olarak EYT kapsamında emekli olacak çalışanlar için şu an yaklaşık olarak 100 milyon TL tutarında kıdem tazminatı ödemesi gerçekleştirecekleri bilgisini de verdi.

Devamını Oku

Genel Haberler

İstanbul PERDER’e 8 yeni üye

Editör

Yazar:

Altun Market, Aypa Market, Birlik Gross, Karabağ Market, Kim Market, Rota Market, Safir Market ve Taş Kasap, sektörel güç birliği ve gelişim için İstanbul PERDER’e katıldı

Türkiye Perakendeciler Federasyonu çatısı altında İstanbul’daki yerel-yerli perakende markaların kurumsal gelişimini desteklemek ve sektörün sorunlarına birlikte çözümler üretmek adına çalışmalarını sürdüren İstanbul PERDER, üye sayısını yeni katılımlarla artırıyor.

İstanbul merkezli Altun Market, Aypa Market, Birlik Gross, Karabağ Market, Kim Market, Rota Market, Safir Market ve Taş Kasap’ın derneğe iştirakiyle İstanbul PERDER, 2190 mağazada yaklaşık 36 bin istihdam sağlayan 48 üyeye ulaştı.

İstanbul PERDER Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güzeldere yeni katılımlarla ilgili şunları söyledi:

“Derneğimiz yeni katılımlarla ticaretin kalbi olan İstanbul’da doğru rekabet koşullarının sürdürülebilmesi adına son derece önemli bir konumda olan yerel – yerli organize zincir marketlerin tamamına yakınını kapsar duruma geldi. İlk günden itibaren son derece önem verdiğimiz çalışan kalitesini ve kalıcılığını artırmak yönündeki çalışmalarımızı Milli Eğitim Bakanlığı ile başlattığımız yeni proje ile daha da üst seviyeye taşıdık. Yine çok önem verdiğimiz sektörel iletişim, bilgi ve tecrübe paylaşımı için bu sene Aralık ayında İstanbul Yerel Marketler Buluşması ve Fuarı’nı yenilenen kurumsal kimliğiyle gerçekleştireceğiz. Üyelerimize ve daha önemlisi vatandaşlarımızın bütçesine destek olmak adına Et ve Süt Kurumu ile son yaptığımız iş birliği gibi değer yaratan projelerimiz de sürecek. Sektörümüzün sorunlarına hep birlikte çare bulmak, birlikte sinerji yaratmak adına aramıza katılan değerli yeni üyelerimize teşekkür ederim.”

Devamını Oku

Genel Haberler

PL sektörü, PLAT Talks sahur programında buluştu

Editör

Yazar:

Özel markalı ürünler sektörünün gelişimi ve sektördeki sorunların çözümü için çalışmalarını sürdüren PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği, 31 Mart Cuma gecesini 1 Nisan Cumartesi gününe bağlayan gece PLAT Üyeleri ile PLAT Talks Sahur Özel etkinliğinde bir araya geldi.

BİM COO’su Galip Aykaç, İKMİB – İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister ve GEBKİM Kimya İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı gibi sektörün önde gelen isimlerinin misafir olarak katıldığı etkinlik, PLAT Derneği üyelerinin yoğun katılımı ile gerçekleşti.

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren PLAT Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. İmer Özer, sözlerine katılımcıların yoğun ilgisine teşekkür ederek başladı. Deprem felaketinin ilk dakikalarından itibaren üye firmalarla birlikte bölgedeki vatandaşların yaralarını sarabilmek ve toplumsal dayanışma için üzerlerine düşen görevin bilinciyle harekete geçtiklerini hatırlatan Başkan Özer, “Bölgeden gelen talep ışığında oluşturduğumuz yardım kampanyasını titiz bir koordinasyon süreci ile ivedilikle hayata geçirdik. Üye firmalarımızın desteğiyle bölgedeki salgın hastalık riskinin önüne geçmek için kritik konumda olan hijyen ürünlerinin teminini sağlayarak ihtiyaç sahibi yerlere doğru şekilde ulaşması en temel prensibimiz arasında yer aldı” dedi.

Ekonomist Dr. Hakan Özerol, “Seçim Öncesi ve Sonrası Ekonomi” konusunda değerlendirmelerde bulundu. IMF, OECD ve Dünya Bankası gibi kurumların ve derecelendirme şirketlerinin tahmin raporlarından hareketle piyasa değerlendirmesi yapan Dr. Hakan Özerol, özellikle doların ve faizin yönüyle ilgili tahminlerde bulundu. Seçim sonrası ekonomi politikalarının ne olabileceği hakkında topladığı verileri PLAT üyeleriyle paylaşan Hakan Özerol, özellikle dolarda beklenen değerlenmenin kaçınılmaz olduğu bunu gösteren pek çok küresel gelişmenin ortada durduğunu belirtti. Devletin borçlanma faizlerinin ve bankaların uyguladığı piyasa faizlerinin ekonomiye olan etkilerini analiz eden Özerol, özellikle mevcut politikaların nasıl değişimler gösterebileceği ile ilgili tahminlerini dile getirdi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER