Genel Haberler
Üretici-market fiyat farkı en fazla yüzde 350 ile patateste

“Mart ayında patates 4,5 kat, kuru incir 4 kat, portakal 3,9 kat, elma ve maydanoz 3,8 kat fazlaya tüketiciye satıldı”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Birlik Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, üretici market fiyatlarını, süt, et gibi gündemdeki ürünlerle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.
Üretici-market fiyat farkı
Uzun süredir, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, üreticiden tüketiciye, halkın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki değişimleri takip ettiklerini, kamuoyunu doğru bilgilendirmeye çalıştıklarını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Üretici ile market fiyatları arasında 3-4 kata, bazı aylarda 5-6 kata varan farklar olduğunu tespit ediyoruz. En son, Mart ayında da üretici ve market fiyatları arasındaki farkı incelediğimizde, üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 350 ile patateste olduğunu belirledik. Patatesten sonra fiyat farkı sırasıyla kuru incirde yüzde 303,33, portakalda yüzde 291,19, elmada yüzde 284,31, maydanozda yüzde 279,33, lahanada yüzde 268,59, salatalıkta yüzde 258,88, kuru kayısıda yüzde 241,05, sütte yüzde 240,04, kuru üzümde yüzde 223,50, karnabaharda yüzde 213, ıspanakta yüzde 203,38’i buldu. Bir diğer ifadeyle, patates 4,5 kat, kuru incir 4 kat, portakal 3,9 kat, elma ve maydanoz 3,8 kat, lahana 3,7 kat, salatalık 3,6 kat, kuru kayısı 3,4 kat, süt 3,4 kat, kuru üzüm 3,2, karnabahar 3,1, ıspanak 3 kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır.Böyle bir fark olur mu? Üreticinin 1’e ürettiği bir ürün, markette tüketiciye 4,5 katına satılır mı?Türkiye’nin bunu acilen çözmesi, üreticinin emeğinin karşılığını aldığı, tüketicinin de makul bir fiyata ürün tüketebildiği bir ortamı yaratması gerekir.
Bunun yolunun güçlü örgütlenmeden, üretim planlamasından geçtiği herkesin malumudur. Üretici örgütleri, idari ve mali açıdan güçlü, fonksiyonel olursa, profesyonelce idare edilirse, fiyat istikrarı da, gelir istikrarı da olur, pazarlama sorunları da kalmaz. Üreticimiz kazanırken, tüketicimiz de iyi kaliteli ve ucuz fiyata ürün tüketebilir.
Bugün üreticide 38 kuruşa kadar inen patates, hala markette 1 lira 71 kuruşa, 7 lira olan kuru incir 28 lira 23 kuruşa, 58 kuruş olan portakal 2 lira 27 kuruşa, 86 kuruş olan elma 3 lira 31 kuruşa, 30 kuruş olan maydanoz 1 lira 14 kuruşa, 63 kuruş olan lahana 2 lira 33 kuruşa, 71 kuruş olan salatalık 2 lira 54 kuruşa, 9 lira 50 kuruş olan kuru kayısı 32 lira 40 kuruşa, 99 kuruş olan süt 3 lira 38 kuruşa, 4 lira 10 kuruş olan kuru üzüm 13 lira 26 kuruşa, 1 lira olan karnabahar 3 lira 13 kuruşa, 73 kuruş olan ıspanak 2 lira 22 kuruşa satılmaktadır. Bunun mantıkla açıklanabilecek bir tarafı yoktur.”
“Müdahale kararını çok olumlu buluyor ve destekliyoruz”-
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik’in müdahale kararını çok olumlu buluyor ve destekliyoruz.
Nisan ayına sonuna doğru, müdahalenin fiyat üzerindeki etkilerini daha iyi göreceğiz. Ben umutluyum. Et ve Süt Kurumu, yeterli miktarda ve ihtiyaç olduğu sürece süt alırsa, fiyatlarda istikrarı sağlayabilir.
Zaten, 79 milyon nüfusunu, 3 milyon sığınmacısını, 40 milyonu aşkın turistini doyurmak zorunda olan Türkiye’nin, et ve sütte istikrarı sağlamaktan başka çaresi yoktur. Risk alamaz, gelişmiş ülkelerin pazarı olamaz, akıldışı davranamaz. TZOB olarak da bunun mücadelesini geçmişte verdik, şimdi veriyoruz, gelecekte de vereceğiz.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Ziraat Odaları olarak başlattığımız süt kampanyamız devam ediyor.
Sütte krizin ette kriz olduğunu unutmadan, halkımız pahalı et yemek istemiyorsa kampanyamıza destek vermeli diye düşünüyoruz. Hatırlatmakta fayda var. Sütte bir krizi önleyemezsek, kıymayı kilogramı 50 liradan bile satın alamayız.”
TZOB olarak, hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumaya çalıştıklarını, üreticinin istikrarlı bir gelire kavuşması, tüketicinin de alım gücünü zorlamayacak makul fiyatlarla ürün tüketebilmesinin en büyük amaçlarını olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Bu çerçevede, çalışmalarımıza devam edeceğiz, ihtiyaç olduğunda uyarılarımızı yapacağız, doğru politikaları destekleyeceğiz.Biz üretici market fiyatlarını düzenli olarak açıklamadan önce, kamuoyu, tarladan markete ürün fiyatlarındaki değişim konusunda yeterince bilgi sahibi değildi. Bu farklılığı ortaya koymamız bile, kamuoyunu harekete geçirme açısından önemlidir diye düşünüyoruz. Toplumun her kesiminde ciddi bir farkındalık oluşturduk. Mücadelemiz, üretici ve tüketici fiyatları arasındaki makasın daraltılması ve mağdur iki tarafın da memnuniyetinin sağlanmasıdır. Bu çerçevede açıklamalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Bayraktar, dün Diyarbakır ve Nusaybin’deki terör saldırılarını bir kez daha lanetledi, vatanı, bayrağı uğruna şehit düşen kahramanlarımıza Allah’tan rahmet, başta aileleri, Emniyet Teşkilatımız ve Silahlı Kuvvetlerimiz olmak üzere bütün milletimize başsağlığı diledi, saldırıda yaralanan güvenlik kuvvetleri mensubu ve vatandaşlarımıza acil şifalar temenni etti.
Bayraktar, “Ülkemizin bu terör belasının birliğini, beraberliğini, kardeşliğini bozmadığı müddetçe üstesinden geleceğine olan inancımız tamdır. Hainler asla emellerine ulaşamayacaktır” dedi.
Genel Haberler
AYD, deprem bölgesindeki yardım çalışmalarına devam ediyor

6 Şubat tarihinde meydana gelen deprem faciasının ardından AYD, üye firmalar ve AVM’ler bölgede yaşayanların yardımına koştu. AYD ve üye şirketler tarafından deprem bölgesine yardım paketleri gönderildi. Ülke genelindeki AVM’lerin büyük çoğunluğu, AFAD ile koordineli bir şekilde yardım merkezi olarak faaliyet gösterdi. AVM’lerde kan bağışı stantları kuruldu. Bölgedeki uygun durumda olan AVM’ler, gece barınma ihtiyacı için kapılarını 24 saat açık tuttu. AVM yatırımcıları tarafından bölgeye çok sayıda ısıtıcı, battaniye, giysi, hijyen seti, bebek bezi, bebek maması, gıda ve su ulaştırıldı. Depremi takip eden günlerde yapılan ayni ve maddi yardımlara ek olarak bobcat, vinç, ekskavatör, forklift, kepçe, loader, jeneratör, aydınlatma kulesi, konteyner gibi teknik ekipmanlar AYD üyesi firmalar tarafından bölgeye sevk edildi.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan AYD Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Şapkacı, “Öncelikle Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu zor günlerde, AYD olarak acıları hafifletmek için elimizden gelen tüm desteği veriyoruz. Bu bağlamda, ilk aşamada deprem bölgesindeki farklı noktalarda 15 aşevi kurduk. Depremin ilk günlerinden bu yana bu aşevlerinde günde 45 bin kişiye sıcak yemek ulaştırıyoruz. Elâzığ dahil 11 ilimizde toplam 27 AVM bulunuyor. Bunlardan 17’si şu anda hizmet veriyor. Onunda ise küçük çaplı ve mekanik tadilatlar devam ediyor. Yurt dışından beklenen yedek parçalar gibi çeşitli nedenlerden ötürü bu AVM’lerimizin önümüzdeki aylarda yeniden açılmalarını bekliyoruz. Önümüzdeki normalleşme sürecinde de şartları uygun olan AVM’lerimiz STK’lar ile iş birliği halinde etkin şekilde çalışmaya devam edecek.” dedi.
Depremin perakende sektörüne etkisi
Yaşanan büyük depremlerin perakende sektörüne etkilerine de değinen Şapkacı, şunları söyledi: “Bu süreç, çok doğal olarak bölge sakinleri başta olmak üzere tüm milletimizi moral ve motivasyon anlamında derinden etkiledi. Depremin ilk haftasında ülke genelinde ziyaretçi girişleri yaklaşık %30-35 oranında düşerken ilerleyen haftalarda bu düşüş %15-20 seviyelerine oturdu. Mart ayı ziyaretçi girişlerine baktığımızda ise deprem öncesine göre yaklaşık %10 oranında bir düşüş gözlemlediğimizi söyleyebiliriz. Bu da bize bir toparlanma izlenimi veriyor. Bununla birlikte hem ziyaretçi sayılarında hem de cirolarda net etkiyi görebilmemiz ancak AYD bünyesindeki tüm AVM’lerimizden ilk çeyrek sonuçlarının ulaşması ile mümkün olacak. Ziyaretçi sayıları ve ciro gelişimini AYD – Akademetre iş birliği ile çeyrek bazda yayınladığımız AVM Perakende Endeksi ile takip ediyoruz. İlgili dönemin verileri ulaştığında çıkan tabloyu daha net olarak görüp paylaşabileceğiz.”
AVM’ler, ekosistemiyle birlikte Türkiye ekonomisine katma değer sağlıyor
Açıklamasında AVM’lerin oluşturduğu ekonomik değer hakkında da bilgi veren Şapkacı: “Ülkemizde bulunan 444 AVM, içinde yer alan markalarla birlikte önemli bir ekosistem meydana getiriyor. Bu ekosistem, üretim, lojistik, altyapı da dahil olmak üzere birçok farklı sektörü kelebek etkisiyle besliyor. 50 milyar dolar yatırım hacmine sahip olan sektörümüzde AVM ekosistemi içerisinde 2,1 milyon kişiye istihdam sağlanıyor. AVM ekosistemi içerisinde yaratılan toplam gelir 2021 yılında 388 milyar TL iken, 2022’de 624 milyar TL olmuştur. Sektörümüz ayrıca Türk markalarının yurt dışına açılımlarını destekleyerek katma değer oluşturuyor.” dedi.
Genel Haberler
Şubat ayı üretici market fiyatları

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını ve girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri yaptığı yazılı basın açıklamasında değerlendirdi.
Bayraktar, şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 251,6 ile elmada görüldüğünü belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Elmadaki fiyat artışını yüzde 229 ile kuru üzüm, yüzde 218,7 ile limon, yüzde 216,9 ile kırmızı mercimek, yüzde 180,8 ile kuru incir, yüzde 176,3 ile pırasa, yüzde 159,7 ile marul, yüzde 159,6 ile ıspanak, yüzde 150,7 ile maydanoz takip etti.
Elma 3,5 kat, kuru üzüm 3,3 kat, limon ve kırmızı mercimek 3,2 kat, kuru incir ve pırasa 2,8 kat, marul ve ıspanak 2,6 kat ve maydanoz ise 2,5 kat fazlaya markette satıldı.
Üreticide 5 lira olan elma 17 lira 58 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm 82 lira 24 kuruşa, 5 lira 25 kuruş olan limon 16 lira 73 kuruşa, 13 lira 84 kuruş olan kırmızı mercimek 43 lira 86 kuruşa tüketiciye satıldı.”
Market fiyatları
“Şubat ayında markette 41 ürünün 31’inde fiyat artışı, 10’unda fiyat azalışı görüldü.
Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 29,4 ile domates oldu. Domatesteki fiyat artışını yüzde 28 ile karnabahar, yüzde 21,8 ile lahana, yüzde 20,4 ile dana eti, yüzde 17,7 ile patlıcan takip etti.
Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 15,3 ile ıspanak oldu. Ispanaktaki fiyat düşüşünü yüzde 6,2 ile yeşil mercimek, yüzde 6,0 ile limon, yüzde 2,7 ile mısırözü yağı izledi.”
Üretici fiyatları
“Şubat ayında üreticide 33 ürününün 19’unda fiyat artışı olurken, 5’inde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı.
Şubat ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 22,5 ile patates oldu. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 12,5 ile limon, yüzde 8,7 ile lahana, yüzde 6,3 ile maydanoz, yüzde 5,5 ile ıspanak izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,9 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 67,6 ile kuru soğan, yüzde 57,5 ile karnabahar, yüzde 54,3 ile domates, yüzde 47,8 ile portakal, yüzde 47,4 ile kabak takip etti.”
Fiyat değişimlerinin sebepleri
“Üreticide patlıcan, domates, kabak ve salatalıkta havaların soğuk gitmesi nedeniyle arzdaki azalma fiyatları yükseltti.
Kuru soğanda depodaki ürünlerin azalması ve yeni ürün hasadının başlamamış olması fiyatları artırdı.
Portakal, karnabahar, havuç ve pırasada hasadın sonuna gelindiğinden arzdaki azalmadan kaynaklı fiyat yükselişi oldu.
Arz ve talepteki değişim et fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Patates, limon, beyaz lahana, maydanoz ve ıspanakta arzdaki artışla birlikte ürünlerin fiyatları düştü.”
Şubat ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim
“Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre şubat ayında, ocak ayına göre, üre gübresi yüzde 10,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 4,5, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 3,8, amonyum sülfat gübresi yüzde 2,2 ve DAP gübresi yüzde 2,1 düştü.
Geçen yılın şubat ayına göre ise son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 71,2, DAP gübresi yüzde 44,5, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 42,4, üre gübresi yüzde 14,9 ve amonyum sülfat gübresi ise yüzde 1 oranında arttı.
Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 11,5 düştü, son bir yıla göre ise yüzde 38,7 oranında arttı. Besi yemi şubat ayında ocak ayına göre yüzde 0,9, süt yemi yüzde 2,7, son bir yılda besi yemi yüzde 59,5, süt yemi ise yüzde 60,7 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 23,9 oranında arttı.
Gübre fiyatlarında son dört aydır düşüş yaşanmaya devam ediyor. Üretim sezonunda çeşidine göre yüzde 400’leri aşan fiyat artışları, gübre kullanımının azalması ve geçen yıla göre baz yılı etkisiyle yıllık artış yüzde 1 ile yüzde 71,2 aralığında kaldı. Üretim maliyetlerinin düşürülebilmesi için gübre fiyatlarının tekrar artmamasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Üreticimiz, verim ve kalite unsuru olan gübreye erişimde sorun yaşamamalıdır.
Ürün maliyetinin artmaması, üreticinin mağdur olmaması, üretime darbe vurulmaması için tüm girdilerde de fiyatların makul seviyelerde tutulması gerekmektedir.”
Genel Haberler
BİM’den deprem bölgesinde ücretsiz ürün dağıtımı

Başta Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Hatay, Şanlıurfa, Adıyaman ve Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu Anadolu’yu ağır bir şekilde vuran, son yılların en büyük deprem felaketinin ardından depremzedelere yardım için zamana karşı mücadele ediliyor.
İlk andan itibaren yardım çalışmalarına destek veren BİM resmi kurumlarla işbirliği içinde 20 bin adedin üzerinde battaniye, tek kişilik ve çift kişilik yorganlar, çocuklar için binlerce yorgan, battaniye, atkı, bere, eldiven, sweatshirt, polar, kışlık oduncu gömlek, ayakkabı, yetişkinler için üst ve alt polarlar, kazaklar ve ısıtıcılardan oluşan 100 bine yakın ihtiyaç malzemesini TIR’larla bölgeye gönderdi. Ayrıca afet bölgesindeki depolarından AFAD aracılığıyla temel ihtiyaç maddeleri sevkiyatına da devam ediliyor.
BİM deprem bölgesindeki yüzden fazla mağazasında da temel ihtiyaç ürünlerini güvenlik güçlerinin gözetiminde halka ücretsiz dağıttı.
BİM de depremden ağır etkilendi
Tüm Türkiye’yi yasa boğan depremde çok sayıda BİM çalışanı yaşamını yitirirken, 60’ın üzerinde çalışanı hâlâ enkaz altında kurtarılmayı bekliyor.
Bölgede bulunan BİM mağazalarından yaklaşık 500’ü ağır hasar gördü. BİM azami sayıda mağazayı tekrar açabilmek için çalışmalarını hızla sürdürüyor.
BİM’den yapılan açıklamada öncelikli hedeflerinin bölge halkının günlük hayatındaki ihtiyaçlarına yönelik alışveriş yapabilmesi için mağazaları çalışabilir duruma getirmek olduğu belirtildi.
-
Ercüment Tunçalp3 ay önce
Private label enflasyondan korur
-
Genel Haberler6 ay önce
Üretici ile market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 252,9 ile maydanozda görüldü
-
Firmalardan6 ay önce
A101, Müge Anlı ile iş birliğine imza attı
-
Cengiz Çambel6 ay önce
RCK (Rafinera Cloud Kitchen)’da hedef yurtdışına açılmak